Diyarbakır Surları kendi haline bırakılmış durumda. İlgisizlikten ve bakımsızlıktan yıkılmaya terk edilen Diyarbakır Surları için derhal gerekenler yapılmalı. Bakım ve onarımdan sonra sürekli hale gelen düzenleme ve ilgi gösterilmelidir.
Diyarbakır’ın tarihini ve eserlerini ilgisizliğe kurban etmemek için sende destek ol! Bugün Surlar’ı kurtaramazsak, yarın her şeyi kaybedebiliriz…
En önemlisi de mümkünken yapılmaması. Doğana ve Tarihine sahip çık!
Sende aşağıda yazılanları demek istemez misin ?
Alınan bir haber olsun ve Surlar’ı kurtardık diyelim… Bizi sevindirdi sizde çok sevineceksiniz diyelim. Surların içindeki motiflerden ve kalıntılardan haberiniz var mı? diyelim. Duvar yapıları ve iskeletler bulundu diyelim. Dünyayı buraya çekelim. Bacasız sanayimiz rekor kırsın. Ülke ekonomisine katkıda bulunsun, ekonomik krizi hafifletsin. Gelecek ve tarihimize sahip çıkarak gelecek kuşaklara çok büyük bir miras bıraktık, bu değere sahip çıktık diyelim. Bu müthiş bir şey ve bu hikayenin baş rolü oldum diyelim. Bu hikâyenin parçası olalım. Sorumluluklarımızın farkındayız zorlukların üstesinden geldik diyelim?
Sevgili Diyarbakır Halkı, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Sivil Toplum Kuruluşları, Diyarbakır Valiliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Unesco ve Diyarbakır’a gönül vermiş herkesi Surlar’ı korumaya davet ediyoruz.
Bilindiği üzere çok değerli bir miras olup, günümüze kadar gelmiş olan Surlar yıkılmakla baş başa.
Dünyanın ikinci büyük Seddi olan Diyarbakır surlarını korumak bize düşer. Kültürel bir mirası korumak görevimizdir. Onarımı ve bakımı için el ele vermeli gerekeni yapmalıyız.
Dünyanın ender kalelerinden biri olan ve Çin Seddi’nden sonra dünyanın en uzun surları olarak kabul edilen Diyarbakır Surları, tarihe tanıklık eden yönü ve turizme sunduğu değeri ile görülmeye değer en nadide yerler arasındadır. Çok iyi bilinir ki Diyarbakır’a gelince de Diyarbakır denince de; akla ilk Surlar gelir. Tüm ihtişamıyla karşılar sizi. Diyarbakır’ın tarihsel yönüyle zenginliği elbette gözleri dolduruyor ama bu kültürün korunmasını, bu değerlerin bugüne kadar taşınmasını da sağlayan surlardır. Hatta en büyük paya sahiptirler.
Dağ gibi arkamızda dururken, koruyucu görevinden bugüne kadar ödün vermeden dimdik ayakta durabilmeyi sağlamıştır. Gelin görün ki bugün yaşlı ve yorgun, onarılmaya ihtiyaç duyuyor. Bugün görev değişmiş, koruyucu görevini bize devretmiştir.
Bu yaralı halini görmemizi bekliyor, görüp el atmamızı sahip çıkmamızı bekliyor. Ya hep beraber bir olacağız sahip çıkacağız ya da geleceğimize, çocuklarımıza, torunlarımıza kötülük yapıp görmemezlikten geleceğiz. Gördük görmedik diyeceğiz. Eskiden dağ gibi Diyarbakır Surları vardı dediğinizde kimse inanmayacak.
Tarihe değil ilgisizliğe yenik düşen Surlar
Diyarbakır Sularının tarihe değil ilgisizliğe yenik düştüğü aşikâr. Bakınız günbe gün ilgisizlikten oluşan şeklin görüntüleri aşağıdaki gibidir. Aradaki farkı hissetmek bir yana görmek mümkündür.
Fotoğrafta görüldüğü gibi eski hali çok eski bir tarih olmamasına rağmen. Binlerce yıl ayakta kalmışken, çok kısa bir süre de gelinen hal içler acısı.
Şehmus Diken, Tigris Haber Ajansı’na bu konuyla ilgili verdiği röportajda çok haklı ve gerekli açıklamalar yapıp, toplumun bu konuda bilinçlenmesi ve Surların bir kereliğine mahsus onarımının yapılıp kendi haline terk edilmesini değil, sürekli ve disiplinli bir şekilde gerekenin yapılmasını çok güzel vurgulamıştır.
Konu ile İlgili Biz Diyarbekirde.com ekibi ve Diyarbakırspor Azrailler Grubu olarak bir imza kampanyası başlattık. Kampanyayı görüntülemek ve imzalamak için tıklayınız.
