Sur ilçesinin Ali Paşa mahallesinde bulunan Surp Sarkis Kilisesi Ermeni Gregoryen Cemaati Vakfı adına kayıtlı olup; Katolik Ermenilere ait olan bir kilisedir. Kilise, Çeltik Kilisesi ve Hızır İlyas Kilisesi olarak da anılmaktadır. Kilisenin tarihi yazılı kaynakların yetersizliği ve kitabenin olmayışı nedenlerinden ötürü yapılış tarihi bilinmemektedir. Plan ve mimari özelliklerine bakılarak 16. Yüzyıla tarihlendirilmektedir. Yapı bir dönem çeltik fabrikası olarak da kullanılmış olup, günümüzde yıkık ve boş durumdadır. Bitişiğine inşa edilmiş gecekondu sakinleri avluyu evsel amaçlar için kullanmaktadırlar. Kilise; üç nefli bazilikal planlıdır. Dört kemer dizisinin birbirinden ayırdığı beş nefli kilise iki kattan oluşan bir yapıdır. Kilisede kullanılan ana yapı malzemesi Diyarbakır yöresine has olan siyah bazalt taşıdır. Kilise, düzgün kesme taş bloklar kullanılarak yığma yapım tekniğiyle inşa edilmiştir. Ana yapı malzemesi olan volkanik bazalt taşına; demir, toprak, ahşap ve kireç harcı, eşlik etmektedir. Duvarlar, sütunlar, sütun başlıkları, kemerler, merdiven basamaklarında, kapı ve pencere lentolarında ayrıca döşemelerde de bazalt taş kullanılmıştır.
Surp Giragos Ermeni Kilisesi
Sur ilçesinin Balıkçılarbaşı kısmında Şeyh Matar Cami yakınlarında Özdemir mahallesinde yer almaktadır. Tapu Kayıtlarına göre Ortodoks Ermenilerin kullandığı bir kilisedir. Kilisenin hangi tarihte yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Bu kilisenin adına tarihte ilk kez 1610-1615 tarihleri arasında Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesinde rastlanmıştır. Ermeni mimari tarihinin en önemli eserlerinden birisi olan Surp Giragos Kilisesi Ortadoğu’daki en büyük Ermeni kilisesidir. Ermeni Patriği Bedros Vartabet tarafınca 1722 yılında restoraysyon işlemi başlamış daha sonrasında ise 1729 yılında Ermeni mimarlar Şahin, Saruhan ve Yarem tarafından daha da büyütülerek yeniden inşa edilmiştir.
10 Haziran 1881 yılındaki büyük yangında tamamen harap duruma düşen kilise, 1883 yılında tekrar inşa edilmiştir. Bu tarihi bilgilere ise kilise duvarlarına yerleştirilen 9 adet taş kitabelerden günümüze ulaşmıştır. Kilise 1960 yılına kadar askeri depo olarak kullanıldıktan sonra Diyarbakır Ermeni Cemaatince devralınmıştır. Sonrasında yapı üzerinde kısmi onarımlar yapılarak asıl işlevine kavuşturulmuştur. Heybetli bir görüntüye sahip olan Surp Giragos Ermeni Kilisesi, doğu batı doğrultusunda uzanmaktadır. Yapıya giriş batı yönünden sağlanmaktadır.Kilise kısımları olarak; narteks, naos, kadınlar mahfili, apsit, günümüzde mevcut olmayan çan kulesi ve müştemilat kısımlarını sayabiliriz.
Yapının soğan başlı ilk çan kulesi yıldırım çarpması sonucunda yıkılınca yerine bir Ermeni taş ustası tarafından eskisinden çok daha görkemli, 29 metre yüksekliğinde yeni bir kula inşa edilmiştir. Bu yeni kuleye meşhur Zilciyan’ların dökmüş olduğu çan takılmıştır. En üstüne ise 3 metrelik 24 ayar altın haç yerleştirilmiş, 1914 yılında top ateşiyle yıkılmıştır. 1915 yılından zarar gören kilise 1. Dünya Savaşı sürerken Alman subaylar tarafından karargah olarak kullanılmıştır. Savaş sonrasında ise bez deposu olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde ki durumu ise; toprak olan tavanı çökmüş, sütunları, kemerleri ve apsislerinden beşi ayakta kalabilmiştir. Diyarbakır Büyükşehir Belediye’si tarafından 2011 yılı sonu itibariyle kilisenin restorasyon işlemi bitirilip ibadete açılmıştır.
St George Kilisesi
Kilise iç kale’nin kuzeydoğu kısmında yer almaktadır. Mimari tarzı ve yapısında kullanılan malzemelerden yola çıkılarak Roma döneminden kalma olduğu düşünülen kilise, Artuklular döneminde batı tarafına kısmına eklenen kubbeli kısım ile hamam şekline getirilmiştir. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’nce hazırlanmış envanter fişlerinde yapı 3. yüzyıl ile tarihlendirilmiştir. Kaynaklara göre özgün yapının bir roma yapısı olduğunu, daha sonra kiliseye çevrildiği ileri sürülmektedir. Üç nefli, bazilika planlı kilise doğu yönünde sur duvarlarıyla birleşerek Dicle vadisine bakar. Orta nefin üzeri elips bir kubbeyle örtülmüştür.
Protestan Cemaati Kilisesi
Mardin Kapı yakınlarında Muallâk Sokakta bulunan kilise ile ilgili üzerinde kitabe ya da yapım tarihini gösterir herhangi bir ibare olmayışı, ulaşılabilen kaynakların yetersiz oluşu gibi nedenlerden ötürü, bir tarihlendirme yapılamamaktadır. Yapı, Diyarbakır’daki alışagelmiş Ermeni Kiliselerinin aksine görülmedik şekliyle kapalı Yunan haçı plan şemasındadır. Kareye yakın dikdörtgen planlı kilisenin merkezinde ahşap iskeletli kubbe, yan mekânlarında ahşap kirişlemeli düz dam mevcuttur. Kilisenin apsisi, dıştan vurgulu olup, içten de yuvarlak planlıdır. Apsis dıştan düz damla örtülüdür. Yapı, yalın bir cephe düzenine sahiptir. Batı cephesi, altta narteks, üstte galeri duvarlarından oluşur. Kilise, Süryani Cemaati adına kayıtlıdır. Siyah bazalt taştan yapılan kilise plan itibariyle dikdörtgen planlı yapılmış olup kilisenin narteks bölümü yapıya daha sonradan eklenmiştir. Önceleri tek kat olan yapıya daha sonra ikinci kat da eklenmiştir. Kilisenin üstü kubbe ile örtülmüştür ve çan kulesi de bulunmaktadır. Mimari donanımla ilgili fazla öğe olduğu söylenemez. Yapının dış cephesindeki yalın düzenleme iç mekâna da yansımıştır. İçeride ise kubbe etrafını saran mavi renkte fresko hat mevcuttur. Narteksten ulaşılan ana giriş kapısı üzerindeki kitabe ise sökülmüştür. Eser, 2008 yılında Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünce onarılmış olup, günümüzde eğitim merkezi olarak kullanılmaktadır.
Meryem Ana Kilisesi
Günümüzde de kilise görevini sürdüren kiliselerden biridir. Tarihi değere sahip kilise Sur ilçesinin Lale Bey Mahallesinde yer almaktadır. Mülkiyeti Süryani Kadim Meryem Ana Kilisesi Cemaati Vakfında’dır. Kilisenin tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte farklı görüşler öne sürülmektedir. Önceleri Şemsilerin tapındığı bir tapınak olarak işlev görmesi muhtemel olan yapı İ.S. 280 yılında kiliseye dönüştürülmüştür. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’nce hazırlanan envanter fişlerinde yapı, 3. yüzyıl olarak tarihlendirilmiştir. Yapı birbiriyle bağı olan ve farklı dönemlerde meydana gelen değişiklikler ve ihtiyaçtan kaynaklı ek yapılar ile kompleks bir yapı grubu oluşturmuştur. Kompleksin içinde; Meryem Ana Kilisesi, Mor Yakup kutsal alanı, dört avlu, derslik ve lojman bulunmaktadır. Yapı kompleksinde toplam 14 yazıt bulunmakla beraber bunlar yapıların onarım ve eklemelerine ait kitabeleridir.
Bu yazıtlardan en eskisi 1533 tarihli olup; bu kitabede yapının restore edildiğini yazılmıştır. Yapı İ.S. 1648 ve 1297 de yangın, 1533 yenileme, 1689, 1693, 1850, 1881 ve 1914 yıllarında onarım ve yenilemenin yanında eklemelere yaşamıştır. Kilise günümüzdeki son halini 2004-2005 yılları arasında yapılan restorasyon çalışmaları ile almıştır. Son olarak 2005 yılında yurt içi ve yurt dışından gelen Diyarbakırlı Süryanilerin ortak çalışmasıyla kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçerek, tarihi kimliğini baştan aşağı yansıtan bugünkü görünümüne kavuşturulmuştur. Diyarbakır’da Ortodoks Süryanilerine ait aktif durumda bulunan Meryem Ana Kilisesi, Geç Roma dönemine tarihlenen bir kapısı ve mihrap üzerine kalıntılarını izlenen mimari süslemeleri bulunmaktadır. Kilise plan itibariyle dört avlu, divanhane ve din adamlarının yaşadıkları kısımlardan meydana gelmiştir. Ahşap işçiliği, sütunları, sütun başlıkları parmaklıkları, kürsüleri ve ikonaları ile adından söz ettirmiştir.
Mar Petyum Kilisesi
Sur İlçesi, Özdemir Mahallesinde Şeyh Mattar Cami yakınlarındadır. İnşasının tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmeyen kilise, mülkiyeti Katolik Mezhebine bağlı Keldaniler tarafından günümüzde de aktif olarak kullanılmaktadır. Mar Petyun Kilisesi’nin kesin tarihi yazılı kaynakların yetersizliği ve kitabenin olmamasından dolayı bilinmemektedir. Kiliseye giriş sağlayan kuzeybatı köşesindeki kapının üstünde 1834 yazılı kitabeye yer verilmektedir. Dolayısıyla 1834 onarım tarihi olarak kabul edilir. Yapı birçok kez onarım ve benzeri işlemler görmüştür. Diyarbakır’da ki bütün tarihi yapılarda olduğu gibi ana yapı malzemesi olarak siyah bazalt taş kullanılmıştır. Plan itibariyle kemerle bölünmüş üç nef ve beş apsisten oluşur.
Mar Petyun Kilisesi, birbiriyle bağlantılı olan ihtiyaçtan kaynaklı ek yapılar ile kompleks bir yapı grubundan oluşmuştur. Bu grubun içinde Mar Petyun Kilisesi, lojman ve üç avlu mevcuttur. Kilisenin içinde yer aldığı kompleks yapı grubu şekil itibariyle, avlu etrafında düzgün olmayan, U şeklinde bir düzenlemeye sahiptir. Kilisenin bazalt taştan duvarları, apsis önündeki baklava dilimli ve iki renkli taş döşemeler ile uyum içerisindedir. Ana yapı malzemesi olarak kullanılan volkanik bazalt taşın yanı sıra toprak, ahşap ve kireç harcı kullanılmıştır. Duvar örgüsü ve döşemede ise blok taş kullanılmıştır. Diyarbakır’da bulunan tüm yapılarda olduğu gibi süslemede kireç harcı (cas) ve mobilyada ahşap malzeme kullanılmıştır. Demir kemer karınlarında kandil asılması için, pencere parmaklıkları, demirin kullanım alanlarını göstermektedir. Kilise günümüzde ibadete açıktır.
Latin Kilisesi
Diyarbakır ili, Sur İlçesi, Fatih Paşa mahallesinde bulunan yapının, kesin yapım tarihi yazılı kaynakların yetersizliği ve inşa kitabesinin olmayışından bilinmemektedir. Kilise doğu-batı yönde dikdörtgen tek nefli ve çapraz tonoz örtülü bir plan şemasına sahiptir. Kilisede bodrum katı mevcuttur. Bodrum günümüzde su ve çöplerle dolu olduğundan çalışma kapsamında incelemeye alınamamıştır. Kilise beden duvarları dıştan sade tutulmuş olup kalın masif duvarlar pencere ve kapı açıklıkları ile hareketlendirilmiştir. Yapıda ana yapım malzemesi volkanik bazalt taş kullanılmıştır. Ana yapı malzemesi olan volkanik bazalt taşın yanı sıra tuğla, toprak, ahşap ve kireç harcı kullanılmıştır. Yapının çan kulesi bulunmamaktadır. Şuan Süleyman Nazif İlköğretim Okulu olarak kullanılmaktadır.
Ermeni Katolik Kilisesi
Sur içi bölgesinin güneydoğu kısmında Cemal Yılmaz Mahallesi Muallâk sokakta yer almaktadır. Kilisenin yapım tarihi hakkında kesin bilgiler bulunmamakla birlikte 17. veya 18. yüzyılda yapının restore edildiği yahut yeniden yapıldığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalarda Ermeni Katolik Kilisesi’nin tarihçesine dair detaylı bilgilere malesef ulaşılamamıştır. Yapıya ilişkin tarihlendirme önerileri ancak, bölgedeki benzer örneklere ve yapıda izlenen süslemelerin üslupsal analizine dayalı olarak yapılmaya çalışılmıştır. Yapı Diyarbakır’da bulunan kiliseler içinde en zengin dekorasyona sahip olanıdır. Bazalt taştan yapılan kilisenin güney apsisinin mukarnaslı örtüsü ve mihrap duvarındaki çini kalıntıları yapının mimari zengin işçiliğini ve görkemini artırmaktadır. Kilisenin cephesi, bazalt taşın sertliğinden dolayı, Diyarbakır’da diğer geleneksel yapılarda görüldüğü gibi sadedir. Kilise üç nefli bazilikal planlıdır. Plan itibariyle narteks, naos, kadınlar mahfili, apsit ve çan kulesi kısımlarından oluşmaktadır. Dikdörtgenler prizması şeklindeki yapının üst örtüsü ahşap kirişlemeli toprak damlıdır.