Bir çoban, Üçtepe Kalesi’nde hayvanlarını otlatırken bir dana sürüden uzaklaşmış. Dananın arkasından giden çobanın önünde birdenbire bir kapı açılmış. Bu kapıdan giren çoban içeride, mağarada büyük bir hazine görmüş. Hemen şalvarını çıkarıp altınla doldurmuş, fakat çıkmak isteyince mağaranın kapısı kapanmış. Çoban altınları boşaltınca kapı açılmış. Altınları yine almış, kapı yine kapanmış. Bu durumda çoban hiçbir şey alamadan, oradan çıkmak zorunda kalmış.
Köyüne gelip olanları anlatmış. Köylüler “Sen eğer o kapının dibinde dananın kulağını kesip birkaç damla kan akıtsaydın kapı kapanmazdı” demişler ve koşarak hâzineyi bulmaya gitmişler. Çok aramalarına karşın, çobanın sözünü ettiği kapıyı bulamamışlar. Şimdi o hazine o kalede duruyormuş, ama kimse bulamıyormuş