Hasan Paşa Hanı
Diyarbakır kültür ve geçmişi çok eskilere dayanır. İlk yerleşim yerleri de Diyarbakır’da bulunur. İnsanlar eskiden köyden şehre geldiğinde Hasan Paşa Hanı’nı gece konaklamak için kullanırdı.
Han 1572 tarihinde yapımına başlanmış 1575 tarihinde ise bitmiştir. Bu kadar uzun süre bir çalışmanın nedeni dönemin şartları ve ortaya konan yerin estetik önemidir.
Hanın Tamamlanması
Hana kapıdan girer girmez görünümüyle insanları hemen etkisi altına alır. O zaman Vali olan Sokulu’nun oğlu Vezirzade Hasan Paşa tarafından yapıldığı için bu tarihi yerin adı Hasan Paşa Han’ı olarak kalmıştır. Halk tarafından da gezgin ve turistler tarafından da çok beğenilen bir yerdir.
Han’ın estetik görüntüsü bir hayli iyidir. Hasan Paşa başka yere atandığı için çalışmaları azda olsa etkisi olan ve bitimini gerçekleştiren Osman Paşa tarafından tamamlanmıştır.
Simeon ne demiş
Taa 1612 yılında Diyarbakır’a gelen Polonyalı Simeon, seyahatnamesinde handa ” yer altındaki iki büyük ahırından dolayı yüzlerce atın yer alabileceği ve çok fazla odasının olduğundan ” bahsetmiştir.
Evliya Çelebi ne demiştir
” Kale misali, gayet metin ve müstahkem bir yapı” demiştir. Bilindiği üzere Evliya Çelebi seyahatnamesinde Diyarbakır’ın hamamları ve diğer tarihi yerleri hakkında da bir çok şey söylemiş ve etkisi altında kaldığını ifade etmiştir.
Hasan Paşa Hanının konumu
Günümüzde bile etkisini sürdüren ve ticaret yerinin tam ortasında bulunan han, Deliller Hanından sonra Diyarbakır’ın ikinci büyük hanı sayılmaktadır.
Gazi caddesi hep işlek ve kalabalıktır. Bu yüzden hana her gün giriş ve çıkış yapan turist sayısı ve yerli halk sayısı oldukça fazladır. Eskisi gibi konaklama olma özelliğini yitirmiştir. Tamamen cafe, eşya, takı ve kahvaltı mekanı haline gelen Han açık hava müzesi haline gelmiştir.
Mimari Yapısı
İki katlı olan han, yapımında genellikle bazalt taşı kullanılmıştır. Siyah ve beyaz renkteki taşların yan olarak dizilmesi hanı uzun göstermektedir. Sağ ve sol taraflarında iki çıkış merdiveni bulunmaktadır. Yukarı katlarda da odalar vardır. Aşağı kata eyvan denmektedir. Avlusu dik dörtgen şeklinde ortasında da su çeşmesi bulunmaktadır.
Avlusu
Avludan üst katlara çıkan sağdan ve soldan iki merdiven bulunmaktadır. Han , üst kat alt kat ve bodrum olarak üçe ayrılır. Bodrum katı dediğimiz yer, yazın serin kışın sıcak olup gelen kervanların hayvanlarının konaklatıldığı dinlendirildiği yer olarak hazırlanmıştır. Kışın soğuk, yazın sıcak etkisinden zarar görmesin diye bu düşünülmüştür.